1. BÖLÜM 🌱
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SORUMLUSU SADECE HAYVANCILIK MIDIR?
🌾🌾🌾🌾🌾
Gıda tüketim alışkanlıklarımıza yönelik çalışmalar yapıyorum. Bu çalışmamla ile ilgili tespit ve gözlemlerimi birkaç bölüm halinde sizlerle paylaşmak isterim.
🌾🌾🌾🌾🌾
Geçen yıl iklim değişikliğine bağlı olarak ekim ayında başlayan ve hasat zamanına kadar dinmeyen aşırı yağışlar sonucu Türkiye’nin önemli hububat üretimi konumundaki Güney Doğu Anadolu Bölgemizde buğdayda rekolte %60 düşmüştü.Yağmurun buğday üretimini düşürmesinin iki nedeni vardı.
☝🏻1-Aşırı yağış dolayısıyla oluşan nemden kaynaklanan bugdaydaki sarı pas hastalığı ☝🏻2-Güneşe fırsat vermeyen yağmurdan dolayı buğday güneşlenememesinden dolayı verimin düşmesi.
🌾🌾🌾🌾🌾
Sarı pas hastalığı; bahar aylarinda 10-15 derece hava sıcaklığında aşırı yağıştan oluşan nem sebebi ile gelişmekte olan buğday yapraklarının lekelenmesi ve ardından sararması ile aldığı zararla kuruyup dökülmesine, bitkinin gelişmemesine neden olarak verimi düşüren bir bitki hastalığıdır. Bu hastalık buğday tarlalarında bitkiden bitkiye yayılarak salgın haline gelir.
Maalesef çiftçimizin bu durumda başvurduğu en kısa yol, hiç istemediğimiz, kimyasal icerikli ziraai ilaçlardır.
Beni uzun süredir takip edenler Şemse Teyzeyi hatırlarsınız😍
Benim buğday yolculuğumda bana rehberlik eden bilge kadın♥️
🌾🌾🌾🌾🌾
Bizim buğdaylarımız sarı pastan etkilenmemesine rağmen Şemse teyze sarı pas hastalığı için senin önerin nedir diye sormuştum?Kimyasal ürünler ile ziraai mücadele yapmayacaksanız, çözüm basit! "Küçük baş hayvan sürüsü bulun, hastalığının olduğu tarlaya bırakalım" dedi. Hayvanlar buğdayın sararmış hastalıklı yapraklarını yiyecek, hayvanın koparıp yediği yerden ürün tekrar filizlenecek ve toparlanacaktır. Hayvanların bırakacağı gübre de hem toprağa hem bitkiye iyi gelecektir.
🌾🌾🌾🌾🌾
Gördüğünüz gibi hayvanlar doğal yasam ortamlarında bitkileri ve topragi iyilestirirken, bitkiler de üretiminden arta kalan posa, saman gibi uretim atiklari ile hayvanları besliyor. Bitkiler ve hayvanlar arasinda karsilikli ihyiyaclara dayanan bir iliski söz konusu. Maalesef artık çobanlar eşliğinde meralarda otlayan hayvan sürülerine pek rastlayamıyoruz! Atmosfere, zarar verdiği söylenen hayvanları tam tersine ürünümüzü ve toprağımızı iyileştirmek için bulamıyoruz. 🌱🌱🌱
Turkiye'de bitkisel tarim uretimini destekleyen küçük baş mera hayvancılığı yüzyıllardır önemli bir geçim kaynağı olmuştur. Son yıllarda toprağından para kazanamayan çiftçi, tarımdan ve toprağından vazgeçtiği gibi hayvancılığı da bırakıyor. Hayvan sayısı gün geçtikçe azaldığından bitki tarımının tamamlayıcısı durumundaki hayvancılık ile arasındaki bağ da kopma noktasına geldi. Bitki üretimi icin hayvan gübresi de bulamıyoruz. Bu sebepten kimyasal gübre kullanımı çok yaygınlasti.
🐏🐑🐐
Topragi besleyen tum faktörleri ortadan kaldirma gibi bir caba icerisindeyiz.
"Bitki üretimi ve hayvancılık faaliyetlerinin hepsine tarım denir "diye aşina oldugumuz bir tanimi hatirlarsiniz. Yukarida anlattigim gibi bugday tarlasi ve hayvan suruleri arasindaki iliski tarımsal uretimin her safhasinda var. Her iki üretim biribirinin tamamlayıcısı. Birini yükseltirken bir diğerinden vazgeçemeyiz.
🐏🐑🐐
Tarım, bu topraklarda artık ezberi bozmuş durumda. Bunun birçok nedeni var;
Basta ekonomik nedenler;
Üretim maliyetlerinin yüksek olması.
Sonrasında ise global gıda şirketlerinin tüketim alışkanlıklarımız ve tercihlerimiz konusunda yaptığı yönlendirmelerle beslenme alışkanlıklarımızın erozyona uğraması yani talebin azalması.
🐐🐑🐏
Doğanın bir dengesi var. Bizim doğaya yaptığmız tahribatı, doğanın kendi kendine onaracak,tolere edecek kaynaklarını da tüketerek, geri dönüşü imkansız bir yola giriyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder