31 Mart 2021 Çarşamba


 GIDA ILE ILISKIMIZI GÖZDEN GEÇİRMELİYİZ.

🌿Haber programlarının gündemini yükselen gıda fiyatları oluşturuyor. Çarşı pazar röportajlarında ev kadınından ilgili sektör kurum yetkilisine kadar herkes fiyatların yükselmesinden ve gıdaya erişimin zorluklarından bahsediyor.

🌿İnsanların bir kısmı çiftçiyi, bir kısmı komisyoncuları bir kısmı da devleti suçluyor. İnsan doğası gereği kendisini ilgilendiren bir konuda işler ters gitmeye başlayınca hemen bir suçlu arama yoluna gidiyor.

🌿Birey olarak kimse kendini sorumlu tutmuyor. Yanlış tarım uygulamalarının toprağa verdiği zarar sebebi ile toprağın verimsizleştiğinden, yıllardır bencil tüketimlerimizin yarattığı tahribatın iklim üzerindeki etkilerinden, iklim değişikliğinin gıda üzerindeki olumsuz etkilerinden kimse bahsetmiyor.

🌿Hepimiz suçluyuz!
Şehirleşme ile birlikte modern dünyanın alışkanlıklarımızı değiştirdiğini, en birincil ihtiyacımız gıda ile aramızdaki bağı kopardığını kabul etmemiz gerekiyor.

🌿Beslenme büyük sermayelerin yön verdiği bir endüstri. Tüketim alışkanlıklarımızın modası da sermayenin gidişatına göre her yıl giyimde değişen pantolon etek modelleri, renkleri gibi değişiyor. Gıda da yaratılan beslenme modasına göre de alışkanlıklarımızı bir kenara bırakıp geçmişle bağımızı koparabiliyoruz.

🌿Ürünlerin hangi mevsimde, nasıl üretildiği, kimin ürettiği, faydasını, zararını, sağlıklı olup olmadığını sorgulamadan sırf moda olduğu için tüketiyoruz. Gıda da sorguladığımız tek bir şey var o da; fiyatı. Popüler kültürün dayattığı alışkanlıklar sistemi zorluyor.

🌿Biz ne istersek çiftçi onu ekiyor. Üretim dengesi bozuluyor. Kimse protein değeri kinoadan daha yüksek olan maş fasulyesini tüketmediğinden üretim alanları git gide daraldığının farkında değil. Oysa bir çok çiftçimiz şimdi kinoa ekmenin derdinde.

🌿Gıdamızın kökeninde yaşamımızın özü saklı. Hızlı tüketimle biz de tükenmeden özümüze dönmemiz gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder