1 Şubat 2022 Salı



BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİMİZ !!! 

Tohumlar gıda zincirinin ilk halkasıdır. Biyolojik ve kültürel çeşitliliğin vucut bulmus halidir. Yaşamın gelecekteki devamının teminatıdır.


☘Günümüzde tohumun çeşitliliği ve geleceği tehlike altındadır. Dunya üzerinde gıda olarak kullanılabilen 80 bin yenilebilir bitkiden bugün yalnızca 150 tanesi yetiştirilmekte ve sadece 8'inin küresel çapta ticareti yapılmaktadır.

Bu durum, tohum ve ekin çeşitliliğinin geri döndürülmez şekilde yok oluşu anlamına gelmektedir. 


☘Tarım da kuresellesti. Yani artık kimse ürününü yakındaki pazara götürüp satmıyor. Tarımda da kuresel düzeyde arz ve talep üzerine kurulu bir sistem gelişti.


☘Uluslararası bir müşteri istedigi ürünün niteliklerini belirleyerek talep oluşturuyor. Mesela biz orta boy, ince kabuklu,ekşi, hemen bozulmayan ve çekirdeksiz bir domates istiyoruz diyor. Gen mühendisleri laboratuarlarda çalışıp istenilen domatesin tohumunu oluşturuyorlar. Doğal olarak çiftçi talep doğrultusunda  pazarı hazır olan  bu ürünün tohumunu  alıp üretiyor.


☘Türkiye biyolojik çeşitlilik anlamında dünyada onemli ulkelerden biri. Sayısı 12500' ü bulan  biyolojik cesitlilikten bahsediyoruz. Aynı üründen kokusu, tadı, yetiştiği bölgenin ikliminin ve toprağının lezzetlendirdigi yüzlerce ürün yetişiyor ve yetiştiği toprağın adını taşıyor. Çanakkale domatesi, Tokat ve Bursa domatesi gibi... 


☘Ancak konu ticaret olunca çiftçi ticari tohumlara yöneliyor ve kendi toprağının ürününden vazgeciyor. 


☘Üretilmeyen her ürün, biyolojik cesitliligimizin azalmasına, yetistirilmeyen türün yok olmasına  sebep oluyor. 


☘Yani Edirne'den aldığınız domates ile Diyarbakir'dan marketten aldığınız domates arasında hicbir fark olmuyor.


☘Biyolojik cesitliligimiz bizim genetik mirasımızdır. 


☘Mardin'de yürüttüğümüz yerel tohum projesi;  Diyarbakir'daki domatesle Edirne'deki hatta baska baska yerlerdeki domatesleri tadının hiçbirinin aynı olmaması çabasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder