16 Ocak 2018 Salı

Palamut

Palamut

Her canlının, evren denilen puzzle’ın birer parçası olarak, bütünü tamamlamak için nasıl birbirine ihtiyacı olduğunun bu yöredeki en mucizevi hikayesini anlatmak istiyorum size! Artık mutfaktan çok, sezonun daha yavaşlamamış olduğu bugünlerde köyleri dolaşıp araziyi, sahayı, ürünü, mutfağı ve insanları tanımanın keyfini çıkarıyorum. Enerjim değişiyor, doğa ve insanla kendimi besliyorum. Tarifsiz bir duygu bu! Zaman zaman paylaştığım bu yolculuk hikayelerinin size de iyi geldiğini düşünüyorum. Hele konu Mardin olunca herkesin duyduğu heyecanı aldığım mesajlardan hissediyorum zaten.
Mardin deyince aklınıza en çok hangi renk gelir diye sorsam size? Kuşkusuz sarı diyeceksiniz. Evet sarı! Güneş sarı! Taş sarı! Toprak sarı! Sonra kahverengi geliyor! Yeşil çok nadir uğrar bu coğrafyaya. O da, uzun yollardaki duraklarda kısa molalar verir gibi! Çok kısa kalır ve gider! Durum böyle olunca, ağaca yeşile ne kadar ihtiyacımız olduğunu düşünürken, tepelerdeki yamaçlarda rastladım palamut ağaçlarına! Yüksek köylere çıkarken her evin önünde oluşturulmuş palamut ağacı dallarından yapılmış palamut tepeciklerini gördüm ilk kez! Önce kızdım neden ağaçları kesip, yakıyorlar diye! Çünkü gittiğim hiçbir köyde kömür sobası yanmıyordu. Zaten ulaşım da zor olduğu için kömür de gelmiyordu yüksek dağ köylerine. Dolayısıyla bu ağaçlar köylü için bir şans ve ihtiyaç aslında çünkü evlerini sadece kuru ağaç dalları ile ısıtıyorlardı. Sonra öğrendim palamut ağacının ve meyvesinin hikayesini. Mardin’de sonbaharda meyvesi satılır tezgahlarda. Şeker hastaları çok tüketirler, mide ve bağırsak hastalıklarına, iltihap kurutmaya birebir derler. Bir keresinde palamut meyvesinin, hayvancılık yapılan yerlerde tereyağ ve ayran için kullanılan meşkenin yapımında ne kadar önemli olduğunu dinlemiştim. Meşke; ayran ve tereyağ yapımında kullanılan, koyun postundan yapılan yayığın yöredeki adı. Koyun postu bir bütün olarak çıkarıldıktan sonra, postun delik olan kısımlarından iki ağaç arasına bağlanarak geriliyor ve birkaç içerisinde palamut meyvesi bekletilmiş su ile doldurulup çalkalanıyor. Bir gece bu su ile bekletilen postun içerisindeki su boşaltılıp, kuruması İçin güneşe bırakılıyor. Kuruduğunda iç kısımdaki deri hemen tabakalanıp sertleşiyor ve keskin et kokusu tamamen gidip yerini nötr bir kokuya bırakıyor. Bunu neden yaptıklarını araştırdığımda palamutun, aynı meşkenin içini çabuk kurutması ve kokusunu alması sebebi ile tüm dericilik sektöründe tabaklama malzemesi olarak kullanılan en önemli malzeme olduğunu öğrenmiştim. Palamut Anadolu’da çok yaygın olarak kendiliğinden yetişen, toprak ve iklime göre özellikleri değişen bir ağaç türü. Mardin’de 1100 m rakımda yamaçlarda yetişen bodur bir ağaç. Peki nasıl oluyorda kendiliğinden yetişiyor ve o kadar tüketilse de hala yamaçlarda hiç eksilmeden yerinde duruyor. Burası çok önemli! Doğanın muhteşem oyuncuları devreye giriyor. Köstebekler, sincaplar ve alaca kargalar! Kış İçin yiyecek toplayan bu hayvanlar topladıkları palamut meyvelerini kışın yemek için yuvalarına götürüyor ve toprağa gömüyorlar. Toprak altında kalan palamutlar oldukları yerde nemleniyor, filizleniyor ve ağaçlara dönüşüyor. Sonra doğanın başka oyuncuları çiftçiler, palamut dallarını yaprakları ile birlikte (dallar yeşil iken) yaz sonu kesiyorlar ve yaprakları dalların üzerinde muhafaza edebilmek için gölgede kurutuyorlar. Sonra dallar kuruyunca da, bu dalları üst üste üçgen şeklinde dizip, yağışta ıslanmaması için üzerini örtüyor ve kışa hazırlıyorlar. Dallardaki yapraklar, kışın zor iklim koşullarında dışarıya çıkamayan hayvanlar bu dalların üzerindeki hala yeşil olan yaprakları yesin diye dalların üstlerinde bırakılıyor. Hayvanlar üzerindeki yaprakları yedikten sonra kalan kuru dallar da, sobada yakacak olarak kullanılıyor. Köylüler, sobadan yayılan sıcaklığın ve yanmış palamut dallarının keskin kokusunun insan için şifa olduğuna inanıyorlar. Palamut hikayesinde gördüğünüz gibi, her canlı muazzam bir senaryo içerisinde yaşamı devam ettiren mükemmel oyunculardır. En ihtiyaç duyduğunuz anda, oyuncular doğanın kendilerine sundukları ile, olmaları gerektiği yerde yerlerini mutlaka alıyorlar.

Acorn
I want to tell you the most miraculous story from this region about how each creature needs each other to complete the whole as a part of the puzzle called the universe! Nowadays, while the tourism season hasn’t slowed down yet, rather than spending my time in the kitchen, I am enjoying walking around the villages, getting to know the land, the products, the kitchen and the people. My energy is changing, I feed myself with nature and people. It's an inexpressible feeling! I think that these travel stories I share from time to time are good for you too. As a matter of fact, I feel your excitement from your messages when the subject is Mardin.
If i ask you, when i say Mardin which color does come to your mind mostly? Surely you will say yellow. Yes yellow! Sun is yellow! Stone is Yellow! Earth is yellow! Then comes the brown! Green is very rare in this geography. It's like stopping at short stops on long roads. It stays too short and goes away! While i was thinking about how much we need green grass and trees, I came across the evergreen oak trees on the slopes in the hills! While I was going up high villages, for the first time I saw the acorn nips built in front of every house, made of evergreen oak tree branches. I felt angry at first why they cut and burnd the trees, because no coal stove was used in any village I went to. Since the transportation was difficult, coal could not be brought to high mountain villages. So these trees were a chance and need for the peasants, because they heat their homes only with dry tree branches. I learned the story of evergreen oak tree and its fruit after. In Mardin, in autumn, its fruits are sold at the stalls. Diabetics consume them a lot, it is said to be the most efficacious for stomach, intestinal diseases and inflammation. I once listened to how important the fruit was in making “meşke” which is used for butter and buttermilk in livestock. Meşke is the local name of the spread made from sheepskin, it is used in making butter and buttermilk. After the sheep’s post is taken out as a whole, it is tied between two trees using the holes on the pelt and then it is filled and shaken with the water which was waited with the fruit before for a few days. After one night waited in water, pelt is emptied and left to the sun for drying. When it is dry, the skin inside is immediately hardens and the sharp meat smell goes and leaves its place to a neutral smell. When I researched why they did this, I have learned that acorn fruit, drying Meşke quickly and taking its smell away, is the most important material used as a tanning material with the same reason in the whole leather industry. Evergreen oak is a species of tree that grows spontaneously in Anatolia and changes its characteristics according to soil and climate. A shrub that grows at 1100 mt above sea level in Mardin. How come is it growing spontaneously and despite being consumed so much how does it still remain on the slopes without lessening? Here is very important! The magnificent actors of nature step in. The moles, the squirrels and the magpies! Collecting food for the winter, these animals bring oak tree fruits to their homes and bury them in the soil. Under the soil, the acorn fruits moisten, sprout and turn into trees. Then farmers, who are other actors of nature, cut off acorn branches with their leaves on at the end of the summer (when the branches are green) and to keep leaves on the branches they dry them in the shade. Then when the branches dry, to be ready for winter they put these branches over each other in a triangular shape and cover them in order not to get wet in the rain. Leaves are left on top of branches so that animals which can not go out in winter due to difficult climate conditions can eat the leaves that are still green. After animals eat the leaves of branches, remaining dry branches are used as fuel in the stoves for homes. The villagers believe that the hot air and the sharp scent of burned acorn branch radiating from the stove have a healing effect for humans. As you see in the acorn story, every living creature is the perfect player who continues life in a tremendous scenario. When you need the most, players, with the things nature offered to them, always take their places where they should be.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder